Sobalı bir cami lojmanının basık tavanlı mutfağından bana yadigar bir ilahi. Mustafa Demirci ve Mehmet Emin Ay'dan.. Annemin sesi de çınlıyor kulaklarımda.. Şu kandil gecesinde, O'ndan özge kimseyi sevmeyelim gayrı.. Şu sözlerdeki fevkaladelik, şu muhteşem tad, şu duruş, o özge sevgiliyi bulduktan sonra geri kalanlara sırt çeviriş. Ruhun şad olsun Hz. Yunus.
ağla gözüm ağla, gülmezem gayrı
gönül dosta gider, gelmezem gayrı
ne gam bu dünyada bin kez ölürsem
anda ölüm olmaz, ölmezem gayrı
tatlı canım yansın, aşkın oduna
aksın kanlı yaşım, silmezem gayrı
ben yandım aşk ile, ta kül olunca
boyandım rengine, solmazam gayrı
beni irşad eden mürşid-i kamil
yeter bir el dahi almazam gayrı
varlığı yokluğa değişmişem ben
bugün cana başa kalmazam gayrı
faniden bakiye göç eyler olduk
yöneldim şol yola, dönmezem gayrı
muhabbet bahrinin gayyası oldum
gerekmez ceyhuna dalmazam gayrı
dilerim fazlından ayırmasınlar
senden özge sevmezem gayrı
yunus bunu söyle aşkın dilinden
gerçek aşık isem ölmezem gayrı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder