Sabah olacak az sonra. Penceremden bir gün daha eksilecek. Bu yazdıklarımdan utanacağım belki de yarın uyandığımda, belki elim gidecek sileceğim ama.. Tüm gün aklımda dönüp durdu "dönüyor zaman" şarkısı. Hava bu saatte 12 derece, penceremden Ankara gözüküyor, bir zamanlar aşık olduğum şehir, sanki artık orada değil. Sokaklarında ayakkabılarımı ve ayaklarımı eskittiğim şehir artık orada değil sanki.
Ankara'nın canı cehenneme, sevdiğim kadar da nefret ediyorum buradan. Her adımında.. her neyse işte.
Penceremden dağlar da gözüküyor, umutlarımı bağlamıştım yıllar önce. Çocukluk umutlarımın içine kim etti? Hanginiz, bu yazıyı okuyan hangi göz yaktı hepsini birer birer. Bir kitap okudum ve hayatım değişti, sahi, hangi kitaptı o? Benim hayatımı değiştiren, hanginizdiniz ulan? Şimdi solumdaki kitaplıkta bana ağaç kütüğü formunda bakıp duruyorsunuz, hanginizdiniz hayatımı mahveden?
Suç ve ceza? Belki evet. Turganyev, Babalar ve Oğullar, İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun uyarlaması? Orhan Pamuk, Yeni Hayat? Yok hiç birisi değil, buldum. Köşede bana sinsice bakan Medeni Hukuk kitabı. Yazarı Bilge Öztan, İçinde aylarca bana yazılmış mektuplar barındırmıştı da, bir kez olsun ses etmemişti bana. Onları zamanında okusaydım hayatım nasıl olurdu acaba, hep düşünüyorum.
Ulan ben ne kadar aptalım, hep düşünüyorum. Düşünmek bana biçilen değer, düşünmek bana vaad edilmiş cennet.
Ulan yoruldum, ulan ben hep perde asarken yorulurdum zaten. Ulan ben uyumaktan yorulurdum, ben martı sesleri duyulan bir evde, gönül rahatlığı ile uyuyamamanın derdini de çektim. Ulan ben. Ah ulan ben.
Serçe parmağım acıyor. Kibarlığım batsın.
"Sadece ikimizin uyandığı saatlerde duruyor zaman" Ne zamandır bu saatlerde ayaktayım, benimle kimler ayakta acaba? Tüm hayat koşuşturmasının içinde benimle aynı saatte ayakta olduğunun bilincinde olan kaç kişi var acaba?
Bu dünyada beni herkesten daha çok seven birileri vardır illa ki, ama neden benim herkesten daha çok sevdiğim kimse yok? Ulan mutsuzum be. Ulan eksiğim işte. Utanmıyorum ama yeter be. Ulan..
"Gel kızım sokul bana.." Rüyalarımızdan başka neyimiz kaldı. Hayat devam ediyor evet, çok vahşi, çok acımasız.
Uyumak istemiyorum, uyuduğumda uyanmak istemiyorum, ergen tripleri değil bu, hayattan huzursuzum. Hayatta huzur bulamıyorum.
Nietzsche, sen bir bok bilmiyormuşsun aslanım. Işığı ne yapacaktın da çağırdın? Huzur isteseydin ya dallama!
Bugünlük saçmalama hakkımı doldurmuş bulunmaktayım, emeği geçen herkesi rabbim daha da mutlu etsin inşallah.. Kinaye yapmıyorum, onlar benim canlarımdı bir zamanlar, hep iyi olsunlar, onların iyiliğinden ben de nasiplenirim belki..
Hep yalnızlık yavrum.. Canım kızım, hep yalnızlık..
Selametle..
Ankara'nın canı cehenneme, sevdiğim kadar da nefret ediyorum buradan. Her adımında.. her neyse işte.
Penceremden dağlar da gözüküyor, umutlarımı bağlamıştım yıllar önce. Çocukluk umutlarımın içine kim etti? Hanginiz, bu yazıyı okuyan hangi göz yaktı hepsini birer birer. Bir kitap okudum ve hayatım değişti, sahi, hangi kitaptı o? Benim hayatımı değiştiren, hanginizdiniz ulan? Şimdi solumdaki kitaplıkta bana ağaç kütüğü formunda bakıp duruyorsunuz, hanginizdiniz hayatımı mahveden?
Suç ve ceza? Belki evet. Turganyev, Babalar ve Oğullar, İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun uyarlaması? Orhan Pamuk, Yeni Hayat? Yok hiç birisi değil, buldum. Köşede bana sinsice bakan Medeni Hukuk kitabı. Yazarı Bilge Öztan, İçinde aylarca bana yazılmış mektuplar barındırmıştı da, bir kez olsun ses etmemişti bana. Onları zamanında okusaydım hayatım nasıl olurdu acaba, hep düşünüyorum.
Ulan ben ne kadar aptalım, hep düşünüyorum. Düşünmek bana biçilen değer, düşünmek bana vaad edilmiş cennet.
Ulan yoruldum, ulan ben hep perde asarken yorulurdum zaten. Ulan ben uyumaktan yorulurdum, ben martı sesleri duyulan bir evde, gönül rahatlığı ile uyuyamamanın derdini de çektim. Ulan ben. Ah ulan ben.
Serçe parmağım acıyor. Kibarlığım batsın.
"Sadece ikimizin uyandığı saatlerde duruyor zaman" Ne zamandır bu saatlerde ayaktayım, benimle kimler ayakta acaba? Tüm hayat koşuşturmasının içinde benimle aynı saatte ayakta olduğunun bilincinde olan kaç kişi var acaba?
Bu dünyada beni herkesten daha çok seven birileri vardır illa ki, ama neden benim herkesten daha çok sevdiğim kimse yok? Ulan mutsuzum be. Ulan eksiğim işte. Utanmıyorum ama yeter be. Ulan..
"Gel kızım sokul bana.." Rüyalarımızdan başka neyimiz kaldı. Hayat devam ediyor evet, çok vahşi, çok acımasız.
Uyumak istemiyorum, uyuduğumda uyanmak istemiyorum, ergen tripleri değil bu, hayattan huzursuzum. Hayatta huzur bulamıyorum.
Nietzsche, sen bir bok bilmiyormuşsun aslanım. Işığı ne yapacaktın da çağırdın? Huzur isteseydin ya dallama!
Bugünlük saçmalama hakkımı doldurmuş bulunmaktayım, emeği geçen herkesi rabbim daha da mutlu etsin inşallah.. Kinaye yapmıyorum, onlar benim canlarımdı bir zamanlar, hep iyi olsunlar, onların iyiliğinden ben de nasiplenirim belki..
Hep yalnızlık yavrum.. Canım kızım, hep yalnızlık..
Selametle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder